ışık tutmak - Turkish English Dictionary
History

ışık tutmak



Meanings of "ışık tutmak" in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

Turkish English
Common Usage
ışık tutmak flash v.
General
ışık tutmak flash on v.
ışık tutmak light the way for v.
ışık tutmak bear a torch v.
ışık tutmak shed v.
ışık tutmak light the way v.
ışık tutmak set light to v.
ışık tutmak irradiate v.
ışık tutmak shed light v.
ışık tutmak shed light on v.
ışık tutmak light v.
ışık tutmak crystalise v.
ışık tutmak crystallise v.
ışık tutmak clear up v.
ışık tutmak straighten out v.
ışık tutmak illuminate v.
ışık tutmak enlighten v.
ışık tutmak crystalize v.
ışık tutmak crystallize v.
ışık tutmak elucidate v.
ışık tutmak sort out v.
ışık tutmak clear v.
ışık tutmak bring light v.
ışık tutmak provide an insight v.
ışık tutmak shine light on v.
ışık tutmak highlight v.
ışık tutmak light v.
ışık tutmak gleam v.
ışık tutmak show v.
Colloquial
ışık tutmak lay open v.
Idioms
ışık tutmak throw light on v.
ışık tutmak cast light upon v.
ışık tutmak cast light on v.
ışık tutmak shed light on v.
ışık tutmak throw light upon v.

Meanings of "ışık tutmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
General
-e ışık tutmak offer an insight into v.
el feneri/ışıldak/ışık tutmak shine a flashlight v.
Phrasals
bir şeye ışık tutmak bring out v.
(birine/bir şeye bir şeyle) ışık tutmak flash (something) at (someone or something) v.
birine/bir şeye ışık tutmak flash on someone or something v.
Colloquial
(fenerle vb.) bir yere biraz ışık tutmak give some light somewhere v.
Idioms
bir yöne doğru ışık/fener tutmak flash something up (some place) v.
bir konuya ışık tutmak shed light on something v.
üzerine ışık tutmak flash something at someone v.
(bir şeye/konuya) bir nebze ışık tutmak throw a little light on (something) v.
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde ışık tutmak throw a lot of light on (something) v.
(birine/bir şeye) ışık tutmak shine a spotlight on (someone or something) v.
bir konuya ışık tutmak cast/shed/throw light on something v.
(birine/bir şeye) ışık tutmak put a spotlight on (someone or something) v.
(bir şeye) ışık tutmak set light to (something) v.
(bir konuya) ışık tutmak shed (some) light upon (something) v.
belli bir miktarda ışık tutmak throw an amount of light on someone or something v.
Optics
opak nesnelere ışık tutmak için mikroskobun objektifine monte edilen metalik çukur ayna lieberkuhn n.
Hunting
(hayvanın gözlerine) av sırasında ışık tutmak shine v.